29 Mayıs 2009 Cuma

Şehr-i Hüzün

kaçıp gidilesi şehir; en büyük acılarımı(zı) gömdüğüm(üz)...
senin büyülü hikayenin satır aralarına gözyaşımı gizledim istanbul...rüya'm, kraliçe'm, umut diyarı'm... şimdi şehr-i hüzün'üm, hüzünlerimin başkenti...gidesim var, bırakıp kaçasım var; fakat bağlanmışım köklerine sıkı sıkıya, terk edemiyorum bu şehri.

"bazen "ben de terkedip gidebilsem keşke" diyorum
içimde bir istanbul var ondan vazgeçemiyorum
belki sen de bir gün geçersin diye köprülerinden
yakıp yıkamıyorum, koparıp da atamıyorum..."

gidesim var istanbul, canımı acıtıyorsun... son bir yıldır kurumuyor gözyaşım hiç, değişik kişilerce değişik sebeplerle... ama hep ağlatıyorsun, suç senin değil esasında. sana ait olduklarını sananlarda.onlar sana yakışmıyor istanbul; o yalancıları, kalleşleri, kıymet bilmezleri saklama... at içinden. at ve onlara benzeyenleri de sakın alma! seni hak etmiyorlar!

senin topraklarında doğdum, seninle büyüdüm. şimdi her şeyi geride bırakıp gitmek istiyorum.
bir vapurla geçtim sularından bugün, kız kulesi ile dertleştim, kederimi martılara bıraktım, yollarında yürüdüm her iki yakanın da... döndüm sonra, suların dalgalandıkça dertlendim. dertlendikçe yandı içim.

ölmeye bile dermanım yok artık. kaçıp gidesim var güzel kadın, ama biliyorum geri dönülecek sana. sensiz olmuyor.

sen şehirler şehri, ece kentsin. şehirlerin kraliçesi... nereye gidersem gideyim, gönül bağımız çok derin.

sana bir kere vurulan, bir daha vazgeçemez... mahvolsa da bu şehrin yollarında.

beni koru, beni yaban ellerde bırakma istanbul...

1 yorum:

Aistlinri dedi ki...

bir eroin komasi istanbul..
ya da daha masumane olarak bir alkol krizi.. onsuz yapamiyor, ama onunla daistedigin gibi gitmiyor hayat..
istanbul'da degil seni koruyacak guc..
kendi damarlarinda...