23 Mart 2009 Pazartesi

ilişik yaşamak...

"çok sahiplenmeden,
çok ait olmadan yaşayacaksın.
hem her an avuçlarından kayıp gidecekmiş gibi,
hem de hep senin kalacakmış gibi hayat.
ilişik yaşayacaksın.
ucundan tutarak..." * *

hayata tutunma çabasıdır ilişik yaşamak... her an gidiverecekmiş gibi.. ya da belki hiç gitmeyecekmiş gibi!
hiçbir yere ait olmadan yaşamaya çalışmaktır ilişik yaşamak...
hani sonradan tutturulmuş gibi yaşamın kıyısına... hayata sığınarak...
hayatın ta kendisinde, bir mülteci gibi...

"hiçbir şeyin olmazsa, kaybetmekten de korkmazsın."
kaybettikçe çekilen acıları bertaraf etmeye çalışmaktır ilişik yaşamak. her an düşüverecekmiş gibi uçurumdan, bir yandan da sıkı sıkıya tutunmaktır aslında. son hamle, son dal. o tek dal ki bizi hayata bağlayan...

yine de "bağlanmayacaksın" bu hayata...
"ille de bir şeye ait olacaksan, renklere ait olacaksın."
hayata sığamamaktır ilişik yaşamak.
kimseye güvenememektir.
ailenin bile sana sırt çevirdiğini gördüğünde, düşmek üzereyken bi gayret tutunduğun o hayat var ya... işte odur ilişik yaşamak. düşüverecekmiş gibi.. ama düşmeden!

işin karanlık tarafından bakınca;
intiharı düşünmektir sık sık.
düşünüp düşünüp gerekli cesareti bulamamaktır...
ilişik yaşarsın; her an ölüverecekmiş gibi ama ölmeden!!

"bağlanmayacaksın bir şeye, öyle körü körüne."
bağlanmayacaksın!..
ilişik yaşayacaksın bu hayatta...
bugün varmış, yarın yokmuş gibi...
carpe diem misali...
tabii, yakalayacağın bir günün... tutunabileceğin anıların varsa...


22.3.2009 21:54