22 Ağustos 2010 Pazar

Guess who's back - 2

Heyy!
Ben geldim!!!
1 aylık İzmir/Dikili tatilim dün akşam itibariyle İstanbul'un Kartal'ında sonuçlandı.
Geçen ağustos ayında bir yazı karalamışım, döndüğümü 'müjdelemek' için.. :) İşte bu başlığım da oradan geliyor.

"aşk vardı, aşk gitti.
umut vardı, umut zedelendi.
mutluluk vardı, mutluluk dinlenmeye çekildi." diye yazmışım.

Hah, işte aynıları bu sene de oldu. Aşk geldi, geldiği hızla da geri gitti.
Sahi, siz hiç kulaklarınızda birinin sesiyle uyandınız mı? Millet sıcaktan çıplak gezerken, yalnızlıktan üşüdünüz mü? Cevap hayır ise, ne desem boş... Siyahla beyaz gibiydik biz onunla. Öylesine zıt, öylesine uyumlu. Simsiyah kalakaldım şimdi. 'Selam yalnızlık ben geldim!'

Bu arada şu anda bir şarkı dinliyorum, geçen gün radyoda duyup çok sevmiştim. Sonra arkadaşlara sordum ki meğer 2010 Eurovision birincisi olan şarkıymış; ben bir an hatırlayamamışım. Olay şu ki, yarışma için değil öylesine dinlemek için güzel şarkıymış. Hoş bir pop şarkısı işte. Evet. Neyse... Geri dönelim biz.

Bırakıp gitme vaktinin geldiğini düşünen birinin önüne istediğiniz kadar engel koyun, kanata kanata gidiyor. Canım acıyor, yaralarım sarılmıyor. Geçmişe çektiğim süngerden bi tane daha lazım şimdi. Ah... Gözyaşlarım kimsenin umrunda değil. Demek ki 'vasat aşklardan geçenleri sarsabilir aşkımın şiddeti...' Bu da Gülşen'den. Allam depresyondan müzik zevkim değişti!

Neyse, döndüm. Aklımda yazacak-anlatacak bir sürü bir sürü şeyle döndüm.
Bilgisayarım bozuk, kardeşiminkinden ulaşırım blogcuğuma kardeş ortalıkta olmadıkça...

Yeniden yazmak ilaç gibi...