26 Aralık 2008 Cuma

Nadas

normalde,
kurak topraklardan bir kez ürün alındıktan sonra, ikinci kez alınabilmesi için tarlayı dinlendirmek, eksilen minerallerin ve özelliklerin geri gelmesi için beklemektir nadas...

ama düşünürsek biraz daha soyut...
daha derin yerlerde buluruz nadası..
yüreğimizde mesela...

biten bir ilişkinin ardından tükenir yürek..
tükenir ve güçsüz düşer...
gidenin arkasından bir şeyler güç toplasın diye beklemeniz gerekir.
insan kafasını toplayabilmeli, umuduna yeniden sarılabilmeli...

otlarım yanar,
sensizlik nadasında toprağım...
birazcık dinlensin, büyüsün yeşersin.

bu bekleme sürecinde birileri bu toprakların hemencecik yeşermesini ister. sevgisini sunar... ama daha kendine gelememiş yürekte, sunulan sevgi de ölüp gider...

beklemelisiniz.. yürek yeniden sevebilsin diye.. acılar kapansın, umutlar çoğalsın diye...
hiçbir şey diyen bir cümlenin
ortasına terkedilmiş bir kelimeyim;
öznesiz, zamansız, zarfsız, mektupsuz, adressiz... dememek için...

ve sonra.. geçer yeterli zaman.
biter nadas mevsimi...
ve aşk gelir..
yeniden...
işte o zaman; çık ortaya nolur, yaralarım iyileşsin demenin vaktidir.

15.10.2008 16:43


bir ömürlük nadaslar yaşamamak dileğiyle...

Nadas: Feridun Düzağaç / orijinal alt yazılı albümü.

0 yorum: