21 Aralık 2008 Pazar

Gidemem..

**
bazen daha fazladır her şey
bir eşikten atlar insan
yüzüne bakmak istemez yaşamın
o kadar azalmıştır anlam..

bazen, öyle anlar olur ki.. eli kolu bağlanır insanın. düne dair ne varsa dünde kalmıştır. yarına dair umutlar solmuştur. ve bugün hiç tat vermemektedir.. girdiği bu yolda, birden koyverir kendini. dünü,bugünü,yarını bırakır kaderin avuçlarına...

o zaman hemen git radyoyu aç bir şarkı tut
ya da bir kitap oku mutlaka iyi geliyor
ya da balkona çık bağır bağırabildiğin kadar
zehir dışarı akmadan yürek yıkanmıyor..

azalan anlamı dizelere yükler. kendini aynalarda arar.. bulamaz çoğu zaman. gözyaşı ile yıkar yüreğini sonra... bağıra çağıra isyan eder... şarkılar onu söyler sanki. her derdine uyan bir şarkı bulur bir yerlerinden hayatın. ya da en sadık dosta sığınır.. kitaplarına.. o kitabın içine girerken, kalp ağrısını kapının dışında bırakır..

ama fazla da üzülme hayat bitiyor bir gün
ayrılıktan kaçılmıyor
hem çok zor hem de çok kısa bir macera ömür
ömür imtihanla geçiyor..

sonra anlar ki.. hayat üzülmek için çok kısa.. ayrılık hep var. en sevilen bile sırtını dönüp gidebiliyor apansızın.. hayatta ayrılığı önleyecek bi yol yok henüz. kısacık bir ömre sığdırdığımız sancılarla yaşıyoruz biz. sürekli sabrımızı ölçüyoruz.. direnme noktasına kadar dayanıyor.. sonra hayatı akışına bırakıyoruz.. bu kısa ama yorucu macerada, senaryosu yazılmış bir hayatın başrolünü oynuyoruz...

ben bu yüzden hiç kimseden gidemem gitmem
unutamam acı tatlı ne varsa hazinemdir
acının insana kattığı değeri bilirim küsemem
acıdan geçmeyen şarkılar biraz eksiktir..

gitmenin sancısıyla, "gidilen" olarak tanışmış insanlar gidemez kolay kolay kimseden. gidemedikçe birikir acılar.. sustukları da büyür içinde adım adım... acıdan güç almayı öğrenirler çaresizliğin içinde. acıdır onları "kendileri" yapan. acıdır belki de bi noktadan sonra ayakta tutan o yürekleri...

bir şiirden bir sözden
bir melodiden bir filmden
geçirip güzelleştirmeden can dayanmıyor.

sonra yazmaya başlıyor insan. şiire sığınıyor. yazıya sığınıyor. yazmak isteği içinde biriken kanlı gözyaşlarını dışarı vurmasına yardım ediyor. bir filmden güç alıyor bazen. bir notaya bağlanıyor... hayatı acılarla bezeliyken, onu güzelleştirmenin bi yolunu arıyor...

yıldızların o ışıklı fırçası azıcık değmeden
bu şahane hüzün tablosu tamamlanmıyor..

hüznü sevmeye başlıyor. her gece, yıldızların aydınlattığı dünyayı selamlıyor...
**


bir insana bunları yazdırabilen şarkıdır bu...
Sezen Aksu'ya sonsuz saygılarla...


21.12.2008 18:14

0 yorum: