29 Kasım 2008 Cumartesi

aşka dair...

Gözyaşları akar ya kanatarak yüreği… Acı baştanbaşa dolar ya teninizin her zerresine… Yavaşça aptallaşırsınız. Sezemez, göremez, duyamazsınız. Kalbiniz elden ele savrulmuş, parçalanmış, yara almıştır.
Etrafınızda hayat devam ediyordur. El ele sevgililer, gülen suratlar, mutlu şarkılar ve sevgi dolu gözler vardır. Oysa siz gözyaşlarınızı acınıza katarak ağıtlar yakarsınız.
Ne acınız durur ne de şefkatli bir el gözyaşlarınızı siler. Boşluğa bakar kalırsınız. Herkes sorar: “neyin var?” söyleyemezsiniz… “yüreğimi birine emanet ettim, parçalayıp attı” diyemezsiniz…
Neydi bu kalpleri bir arada tutan ve neydi yüreği böylesine acıtan… Tek hece ama yükü çok ağır olan AŞK! Neden âşık oluruz ve kime nasıl âşık oluruz…
Aşk kural tanımaz derler. Doğrudur. Her giden bir parça götürürken seven kalpten, kimse anlam veremez neden böyle biri için ağladığına… “değmez ona” derler, siz de “evet değmezmiş” dersiniz… Oysa kalbiniz dudaklarınıza inat hala onun adını haykırmaktadır.
Yaşamadan bilemezsiniz… Normalde yüzüne bakmayacağınız birine, bir duygu karmaşası içinde sırılsıklam âşık olup, peşinden koşarsınız. Dönüp baktığınızda geriye, herkes “ne aptalmışım” demenizi bekler. Ama siz de yüreğinizle sevenlerdenseniz, “iyi ki yaşamışım” dersiniz… “sonu acıtsa da, gecelerce ağlatsa da iyi ki yaşamışım.”
Hiç mi pişman olmaz insan… Tabii ki yaşar bu kahrolası duyguyu. Sen canından ayrılmak zorunda kaldıysan, tabii ki isyan edecek gönlün, ağlayacak gözlerin…
İşte o zamanda direnmek zorundasın. Direnmeyi öğreneceksin. Kaldığın yerden devam edeceksin hayatına yalnızlığın kollarında… Başın dik sığınacaksın yarınlara…


"Bir yanım seni hala düşünüyor... Bir yanım sana fena kızgın..."


08.03.2005~29.11.2008 “karışım..”

0 yorum: