11 Haziran 2010 Cuma

Yalnızlığın 'Beş' Hali

"Yalnızlıktan unutuldu benim adım..." diyor ya Gripin. Hiçbir söze bu denli hak vermemiştim galiba uzun süredir. Ne güzel şarkı böyle "Beş"...
Sanki ben, derdimi artık yazamıyorum-anlatamıyorum diye yapmışlar bu şarkıyı... ne zamandır yazı bile yazamıyorum... anlatamıyorum. kendimi kendime ifade edemiyorum...
Benim tercümanım olsun diye var sanki bu şarkı!

"Yalnızlıktan unutuldu benim adım,
siz üzülmeyin ben alışığım,
kedim bile uğramazken evime,
çift kişilik yatak benim neyime?"


Hakikaten, varlığım bile unutulmuyor mu zaman zaman. Dostlarım var diyorum, kendimi avutuyorum. Yalnız değilim ki! diyorum aynanın karşısında. Ama biliyorum ki hiç kimse bu denli yalnız olamaz aslında...

"Dört işlemden ibaret parmak hesabıyla bütün hayatım
eksildikçe saatler ömrümden artıyor gelecek telaşım
anlattıkça bölmüşüm umutlarımı duvarlara çarpa çarpa..."


Hayatımı anlatmaya dermanım yok. Anlatabileceğim bir hayatım da yok esasında.
Saatler hızla ilerliyor, bir yere doğru koşuyorlar. Nereye gidiyor zamanım?
Ben oturduğum yerde otururken, nereye kaçtı günlerim, ışığım, geleceğim?

"Uyandım!
Saat üç, dört, beş bana hiç farketmez
ne zaman çalınsa kalbim derler ki bir arkadaşa bakıp da çıkacaktık!"


Ah! Gelenler, gelirler ve giderler. Kalan oluruz hep biz, arkada gözü yaşlı kalan.
Gelirler... Giderler... Giderler ve yıkarlar. Yıkılırız.

"kalan umutlarımdan birini seçip
hepsini HEPSİNİ hep kaybettim
şimdi kendimden geri ne kaldı ne kaldı
kimseler duymadı sadece duvarlar ağladı"


Umutlar bile tükenir mi? Bir damla umut bile yok edemez mi bu yalnızlık hissini? Kanayan yaraları umutlar örtmez mi?
Ne kaldı benden geriye? Eridim, tükendim. Bir yalnızlığım kaldı küllerimin içinde! Ne zaman doğar insan küllerinden yeniden?

"düşün düşün hep bir sonraki adımı
bu yüzden unuttum ben yaşamayı
peşin peşin söyledim lafımı
acımadan kanattılar yaralarımı"


Ne yapacağımı bilmeden geçiyor günlerim. Hamlelerim kendi kendilerini bertaraf ediyor.
Her adımım boşa, her çabam gereksiz.
Anı yaşayamadım, dünümü kaybettim. Bugünümü yok saydım. Gelecek? Ah, o hepten belirsiz.
Yaralarım kabuk bağlayamadı hiç, kanadım - hep kanadım... Ah... ve kırık kanadım! uçamıyorum artık!

Yalnızlık fena, yalnızlık acı..
yalnızlık, yalnız mıyız?
ne kadar yalnızız yalnızsak?
ve niye!!!
kendimi hiç bu kadar boşlukta hissetmemiştim. mutluyum, yüzüm gülüyor, arkadaşlarım var. etrafımda pek çok sıfatta pek çok insan var. ve hiç olmadığı kadar yalnızım.
yoruldum... "KALABALIKLAR İÇİNDE YALNIZ" olmaktan yoruldum... çok yoruldum!

yalnızlığın 'beş' hali, en acıtan hali oldu.



NOT: "Beş", Gripin grubunun M.S. 05 03 2010 albümüne ait.

bu albümde bir de şöyle bir söz var ki beni deli ediyor... "Her birimizin içinde biraz aşk var en az yalnızlık olduğu kadar.." ah ah!

0 yorum: